28 Kasım 2011 Pazartesi

Başarının Sekiz Sırrı


Bugün çok sevdiğim bir dostumdan gelen maili sizinle paylaşmak istedim. Benim için hatırlatıcı oldu.

Hayatta başarılı olabilmek, yaptığımız işte marka olabilmek ve sosyal ilişkilerde başarılı olabilmek için yapılması gerekenler 8 ana başlık altında toplanmış. Amerika da 7 sene de 500 başarılı kişi ile gerçekleştirilen röportajlar ve sohbet toplantılarının ardından yapılan analiz çalışması ile elde edilen sonuçta “Başarının 8 Sırrı” tespit edilmiş ve bunlar şu şekilde sıralanmıştır.

TUTKU: Konu ne olursa olsun, iş veya özel hayatında insan tutkusu tarafından sürüklenir. 

ÇALIŞMAK: Aslında burada söylenecek bir şey yok, başarı için tembelliğe ve durağanlığa yer yok.

ODAKLANMAK: Başarılı olmak için başını bir şey göm ve o işte çok ama çok iyi ol. Yani olay tek bir şeye odaklanmak ve dikkatini dağıtmamaktan ibarettir.

YAPTIĞINIZ İŞİ SEVMEK VE EĞLENMEK: Mantık yani yakalamamız gereken husus şu olmalı, sevdiğim işi, sevdiğim için yapıyorum, para için değil, hatta bu işi yapabilmek için üzerine para bile verebilirdim. Hiçbir iş kolay değildir, ama benim işim çok zevkli, işimde çok eğleniyorum. Bu mantığı yakalamamız lazım .



ISRARCI OLMAK: Başarılı olabilmenin en önemli sebeplerindendir.

ZORLAMAK: Artık zorlayacak ebeveynlerden ve amirlerden kurtulup, birilerinin bizi zorlamasını değil, kendimizin zorlamasını sağlamalıyız. Yani fiziksel ve beyinsel olarak kendimizi zorlamak, zorlamak, zorlamak.

HİZMET ETMEK: İnsanın kendisine hizmet etmesi zordur ve ne kadar olduğu da bellidir. Ama önemli başkaları için değeri olan bir şeyi onlara sunar ve ihtiyaçlarına cevap verebilirseniz işte o zaman kazanabilirsiniz, tüm zenginlerin ortak özellikleri budur.

FİKİR: Olaylara farklı açıdan bakabilir ve değişik hususlar yakalayıp bir fikir üretebilirseniz o zaman turnayı gözünden vurdunuz demektir.

Sevgiler,

Bengi

Resimler: Google'dan


Pin It

25 Kasım 2011 Cuma

Güzel Haberler




Uzun zamandır kafamda Yaratıcılık konusu vardı. Geleceğin yaratım ile şekilleneceğine inanıyorum.

Herkes kendi geleceğini istediği şekilde yaratma gücüne sahiptir. Ancak beyinleri formatlamak lazım. Yani eski köye yeni yöntem olmuyor.

Eski bildiğimiz tüm yöntemleri unutmak lazım. Yeni şeyler denenmeli,yeni bilmediğimiz yolları takip etmeliyiz. Bunun içinde yüreklerimizi açmalıyız.

Bende kendi düşünce yolumu değiştirmek isterken Madame Mia ortaya çıktı. Tamda teyze olduğum bir dönemde. Mia kız kardeşimin yeni doğan bebeğinin adı. Baba ingiliz, anne Türk olunca, bebeğin adıda Yasemin Mia oldu. Henüz Mia'yı resimlerden tanıyoruz. Şimdi bizden çok uzaklarda. Kardeşim bana benzediğini söylüyor.

Mia "Işık Saçan" demek. Yani yüreğinizi tam açıp, yolları temizlediğiniz zaman ve her ne yapıyorsanız sevgi ile yapıyorsanız, ışık saçıyorsunuz. Anlayacağınız yeni sitemin adına çok uygundu.

Bu Benim Yolum'da hep yaşadığım şeyleri sizinle paylaştım. Hiç bir zorlama olmadan. Gezdiğim, gördüğüm, seyrettiğim, okuduğum, kafayı taktığım şeylerdi. Benim ve  herkesin hayatında yaşadığı şeyler yani.

Şimdi de yeni sitemi paylaşmak istiyorum. Sitenin tüm dizaynını da ben yaptım. Dünyada ve bizde yer alan yaratıcı fikirleri, esinlenmeleri, renkler ve objeler ile oynamayı, yeni dizaynları bulacaksınız.  Aylardır bu konuda tüm ülke kaynaklarını okuyorum ve çok şey öğreniyor ve en önemlisi eğlenip,keyif alıyorum.

Sizide yeni yoluma davet etmek istiyorum. Madame Mia'nın dünyasına Hoşgeldiniz.

Sevgiler,

Bengi

Pin It

21 Kasım 2011 Pazartesi

Kent Mirası / İstanbul Manufaturacılar ve Kumaşçılar Çarşısı İMÇ

Kuşlar 1966
Kuzgun Acar -İMÇ

İMÇ Türk modernist mimarisinin çarpıcı bir başyapıtı. 1950’lerin sonunda İstanbul’un kentsel modernleşmesinin ilk dalgası sırasında Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler tarafından tasarlanan bir mimari proje.

19 Şubat 1960 yılında açılan bir yarışma ile proje seçiliyor. İnşaata 1961 yılında başlanıyor ve 1968 yılında bitiriliyor. 6 Blok ve 1117 adet dükkandan oluşan yapı Türkiye'nin erken AVM örneğidir.


İMÇ

Prof.Dr. Uğur Tanyeli; İMÇ, içinde dönemin güncel sanat yapıtlarına yer verişi açısından, Türkiye'de hálá aşılmamış bir doruktur. O yılların tüm önemli Türk sanatçılarının iki veya üç boyutlu yapıtlarından onlarcasını içerir. Bir tür modern sanat açıkhava müzesi gibidir. Aynı çapta bir ikincisi yapılmadı. Hatta kabaca İMÇ'deki sanat yapıtlarının metrekare olarak toplam yüzölçümü İstanbul Modern Sanat Müzesi'ndekilerden fazladır diyor.


Yani İMÇ bu kadar değerli bir mimarı yapı....


İMÇ


İMÇ'yi bir açıkhava müzesine dönüştüren 9 eser, sanatsever gönüllülerden oluşan Tangram Ekibi tarafından 2008 yılında temizlenmiş. Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı ve İMÇ Yönetimi de destek vermiş. Gönüllüler Koruma Kurulu'ndan izin almış ve bir restoratörün başkanlığında eserleri temizlemişler, ufak parçaları yenilemişler ve levhalar koymuşlar.

 İMÇ'deki eserler: Kuzgun Acar (duvar heykeli), Füreya Koral (seramik pano), Bedri Rahmi Eyüboğlu (iki mozaik pano), Eren Eyüboğlu (mozaik pano), Yavuz Görey (dekoratif havuz-çeşme), Ali Teoman Germaner (duvar rölyefi), Sadi Diren (seramik pano), Nedim Günsur (mozaik pano).

Onarımlar sırasında en kötü durumda olanlar, Füraye Koral ve Kuzgun Acar eserleri oluyor. Hatta Kuzgun Acar'ın eseri dağılır diye el bile sürülemiyor.


Kuzgun ACAR (1928-1976); Kuşlar duvar heykeli 1. blokta yol kenarındaki cephede yer almaktadır.

Demir, çivi, tel ve ahşap gibi malzemeler kullanarak gerçekleştirdiği yapıtlarıyla tanınan Türk heykeltıraş, Türkiye’de çağdaş heykel sanatının öncülerinden kabul ediliyor.

Kuşlar  1966
Kuzgun Acar -İMÇ
Kuşlar duvar heykeli İMÇ'nin sembolu olarak tasarlanmıştır. Türkiyenin en güzel 10 heykeli sıralamasında 7. sırada.




Kuşlar  1966
Kuzgun Acar -İMÇ

Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun (1911-1975) bu mozaik çalışması 2. Blok girişinde. Denizi, camileri, laleri, balığı  ile İstanbul'u anlatıyor...

Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ

Özgür Yücel bu eserden yararlanarak Stars of İstanbul için yıldız boyadı.


Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ

Ben bu mavi mozaikten çok etkilenmiştim ve  seyrederken hep kulaklarıma Burhan Öçal'ın Boğaziçi parçası gelmiştir.


Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ

Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ

Bu mozaik çalışmasıda 1. blok ara kapısında zaten en şanslı blokda 1. blok. Dokuz eserin  dördü  bu bloktaki duvarlarda sergileniyor.

Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ


Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ


Bedri Rahmi Eyüpoğlu İMÇ

Eren Eyüpoğlu'nun (1907-1988) mozaik çalışması 1. blokta yer almaktadır.

Eren Eyüpoğlu İMÇ

Cumhuriyet döneminde bir çok sanatçının CHP ile yurt gezilerine katılmasından sonraki dönemlerinde tüm sanatçıların eserlerinde  Anadolu motiflerini görmek mümkün. Bu mozaiktede bu izleri görebilirsiniz.


Eren Eyüpoğlu İMÇ

Eren Rahmi Eyüpoğlu İMÇ

Füreya Koral'in (1910-1997) bu çalışması 1. Blok girişinde yer almaktadır.

Füreya Koral İMÇ

Özellikle çinicilik konusunda gelişkin yeteneği ile Doğu ile Batı sanatını birleştiren sanatçı, duvar dekorasyonu, pano ve şömine üzerine çalışmalar yapmıştır.


Füreya Koral İMÇ

Sanatçı bir aileden gelen Füreya Koral için Ayşe Kulin tarafından Füreya adlı bir eser yazılmıştır.

Füreya Koral İMÇ

Yavuz Görey'in (1912-1995); Mimar ve Heykeltraş olan Görey'in dekoratif havuz çeşme eseri, 2. blokta olup bence İMÇ'ındaki  en ilginç eserdir.


Yavuz Görey İMÇ

Abisi İhap Hulusi Görey  Türk afiş sanatının ve reklamcılığın ilk temsilcisi, babası Ahmet Hulusi Mısırın ünlü bir  Mimar ve müteahhiti, kardeşi Nihat Görey Mısır'ın önde gelen müzecilerinden olan Yavuz Görey Belçika'da eğitim aldıktan sonra Paris ve Lozan'da çeşitli ofislerde çalıştıktan sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi ve emekli olduktan sonrada İTÜ Mimarlık Fakültesinde dersler vermiştir.

Yavuz Görey İMÇ


Ali Teoman Germane (1934-   ) ; Aloş Germaner olarakda tanınan Heykeltraş, ağaç ve bronz heykellerinde, gerçekdışı yaratıklar, doğa üstü varlıklar, fantastik biçimleme anlayışına sahiptir. Heykellerinde başlıca 6 figür görülmektedir: insan, at, yılan, denizkabuğu, omurga ve buhurdan.


Ali Teoman Germane İMÇ

Germane'nin bu eseri 5. blokta olup İMÇ'sına ayrı bir tat katmıştır.

Ali Teoman Germane İMÇ

Nedim Günsür (1924-1994) ; 10'lar grubunun üyesi, Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nın öğrencisi olan Nedim Gunsür , “Tüm nesnelere sevgiyle yaklaşan ressam” olarak nitelenen ve naif özellikler de taşıyan figuratif bir anlayışla gerçekleştirdiği toplumsal içerikli yapıtlarıyla tanınan bir Türk ressamı.



Nedim Günsür 1967 İMÇ


Nedim Günsür yazar ve Raklamcı Mehmet Günsür'ün babası.


Nedim Günsur 1967 İMÇ
Eser 6. Blokta en dış duvarda yer almaktadır.

Nedim Günsur 1967 İMÇ

Tekeli-Sisa Mimarlık Ortaklığı Arşivi'nden İMÇ ;

İMÇ

2005 yılında İMÇ yönetimi boş bir alanı otopark yapmak için Belediye'ye başvurur. Bu başvuru sırasında imar planı değişikliği talebinin son günü olduğu anlaşılır ve hemen tüm makamlara itiraz edilir.

Gazeteciler, mimarlar, STK'lar ve akademisyenlerde buranın yıkılıp yerine Osmanlı tarzı evler ve arasta tarzı çarşı yapılması projesine karşı çıkar ve  en sonunda Danıştay'dan 13 Kasım 2008 yılında    " özgün mimari kimliği, ödül almış Cumhuriyet Dönemi yapıları ve değişik dönem kültür mirasıyla bütünleşmiş” çarşının yıkılıp yerine villa yapılmasının “şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığını” kararı ile son nokta konulur.


İMÇ

Yani İMÇ son anda kurtulur.

Ancak ben bu resimleri çekerken çevre halkın ve İMÇ esnaflarının çok bilinçsiz olduğunu gördüm. Bana çok gereksiz bir çalışma yapıyormuşum edası ile baktılar. Eserlerin değerleri bilinmiyor.


İMÇ

Ben bu eserler ile geçen sene taşınma esnasında perde ihtiyacım için İMÇ'ye gidince tanıştım. Her yolum düştüğünde de hiç üşünmeden tek tek tekrar göz gezdirdim. Geçen seferden bu yana bir hasar var mı diye kontrol ettim.
Bir dahaki Unkapanı ziyaretinizde sizede tavsiye ederim. Hepsi bir Kent Mirası olan bu eserleri açık hava müzesini gezer gibi gezebilirsiniz.



Yararlanan Kaynaklar;

Prof. Dr. Uğur Tanyeli'nin detayli görüşleri;

Görkem Kızılkayak blogu hayli detaylı anlatıyor.




Pin It

19 Kasım 2011 Cumartesi

Yeşilköy Pazarı

 
Yeşilköy Pazarı

Ben uzun zamandır, çarşamba günleri Yeşilköy'de  kurulan Yeşilköy Pazarı'na gitmek istiyordum ancak çalıştığım için bir türlü ayarlayamıyordum.

Bayramın son günü Çarşamba gününe rastlayınca bu fırsatı değerlendirmek istedim.

Yeşilköy Çarşamba Pazarı Florya yolu üzerinde kuruluyor. Benim gittiğim gün, bir çok stand sahibi Bayram tatilinde olduğu için çok fazla stand yoktu.

Yeşilköy Pazarı

Tekstil, ev eşyası, aksesuar gibi bir çok stand bulunmasına rağmen ben sizinle en çok sevdiğim ve bana değişik gelen standları paylaşmak istiyorum.

Sebahat Gönenç hanımın standında  hem kendisinin yaptığı hemde ithal ettiği el işi aksesuarlar çok güzeldi. Bu aksesuarları T-shirt, kazak ve ceketlerde kullanabilirsiniz. Böylece aynı ürün ile değişimi yakalayabilirsiniz. Hani şu DIY furyası var ya işte size bir DIY (Do It Yourself-Kendin Yap) projesi.

Sebahat hanımın tüm ürünleri burda; {Fri Step }


Yeşilköy Pazarı

Artık hepimiz doğaya dönme özlemi içindeyiz. Sofralarda organik ürünler yada iyi tarım ürünleri tercih etmeye yada hafta sonları kendimizi şehirden uzakta doğa ile başbaşa olacağımız fırsatlar yaratmaya başladık.

Filiz Albayrak hanımda cilt ve saç için organik sabun, krem ve yağlar satıyor. Genelde ürünler Ayvalıktan geliyor. Bende bir tane sabun aldım. Cildi temizleyen antibakteriyel özelliği olağan Argan sabunu. Kullanmaya başladım ama etkisi bir süre sonra görüneceği için şimdilik bir şey söyleyemiyorum.

Filiz Hanım bir çok pazarda bu stand ile yer alıyor ama isterseniz size kargo ile de gönderim yapabiliyor. İletişim için 541-942 12 85 arayabilirsiniz.



Yeşilköy Pazarı

Özlem Kurtulan  hasır üzerine çalışan bir aileden geliyor. Altı aydır da hasır çubuklardan yapılan oda kokuları satıyor. Çubukları şekil şekil kıvırarak esansla birleştirmek onun fikri.

Daha fazlası burdan : http://www.hazeran.com/


Yeşilköy Pazarı


İsterseniz daha sonra çubukları ve esansları teminde edebiliyorsunuz. Kokular çok hoş idi.


Yeşilköy Pazarı

Yeşilköy pazarının Mısırcısı. Ben bu sahneleri çok seviyorum. Pazar o kadar eğlenceliki oscarlı bir film seyreder gibi mısırınızı yiyerek gezebilirsiniz.


Yeşilköy Pazarı

Bayram tatilini yarıda keserek koştura koştura pazara yetişen bakırcı ustası. Sefaköyde kendi Atölyesinde bu  ürünleri yapıyor. Ayrıca antika parçalarda vardı.


Yeşilköy Pazarı
Ben en çok bu yumurta sahanını sevdim. Benim her pazarda kendime koyduğum bir limit var. Bugünlük bu harcama limitimi aştığım için gelecek sefer bu yumurta tasından edineceğim.


Yeşilköy Pazarı

Bu sene bir kürk modasısıdır gidiyor. Pazarın en rağmbet gören ürünlerindendi. Benden söylemesi bu kış bir tane edinmek lazım.


Yeşilköy Pazarı
Eee tabiki pazarların olmaz ise olmazı Gözlemecisi. Bu sefer tok olduğum için gözlemesini denemedim ama mutlaka çok güzel olmalı hanımlar sürekli gözleme açtılar.

Ben bütün bir hafta plazada çalışan biri olarak daha çok outdoor aktiviteleri sevdiğim için bu pazar gezmeleri bana iyi geliyor, seviyorum. Bundan sonraki durak Cumartesi Bahçeköy pazarı .

Sevgiler,

Bengi






Pin It

12 Kasım 2011 Cumartesi

Sapanca'da Bayram

Sapanca

Bayramın ikinci günü Sapanca Gölü kenarına gidiyoruz. 130 km uzaklıkta yaklaşık araba ile bir saat sürdü. Bir çok gezilecek yer var ama biz bu sefer Sahil Yolu denilen bölge'ye gidiyoruz.

Sakarya iline bağlı Sapanca'da yaşam MÖ 1200 yıllarında Frigyalılar ile başlıyor. Gerçek anlamda ise M.S. 378 yılında Bitanya Krallığı tarafından kurulmuş. Doğu Roma İmparatorluğu dönemlerinde ise  Buanes, Sofhan ve Sofhange adları ilede anılmış.


Sapanca

Göl içinde bu motorsuz tekneler ile gezmek mümkün. 30 dakikası 10 TL. Ben ilk önce biraz terreddüt ediyorum ama sonunda biniyorum ve biraz pazarlık ile 30 dakika ,45 dakikaya çıkarılıyor.



Sapanca

Mutlaka yapılması gereken bir aktivite. Bu turu yapmadan gelseymişim Sapanca turumuz çok yarım olacaktı.



Sapanca

Su üstünde bu kareyi yakalamak için çok uğraştım.


Sapanca
 Gölün ortasından kıyının görüntüsü..

Sapanca

Ayrıca bu tekneler yunus şeklinde yapıldığı  içinde çok sevimliydi..


Sapanca


Sapanca

Şansımıza havada çok güzel olduğu için sahilde yürüme imkanımız oldu.


Sapanca

Sahilde bir çok lokanta var. Kahvaltı, balık, pide yemek mümkün. Ancak içki yok.


Sapanca
Yeşillikler içinde Erze's Cafe'de mola verdik. Tek içkili yer olduğu için galiba fiyatlar diğer lokantalara göre yüksek. Servis ve yemekler iyi.

Sapanca
 Hava güzel ya biz dışarda oturmayı tercih ediyoruz.

Sapanca

Dönerken faytona raslıyoruz. Adalardan sonra tek fayton gördüğüm yer Sapanca oluyor.




Ben, keyfim ve kahyası...




Bi ayak, ayakkabı çekme modası var ya bende kendi ayaklarımı çekeyim dedim. Ben ve en sevdiğim gezi arkadaşım Nike'larım.

Bana günübirlik gezi için biraz yorucu geldi. En iyisi bir gece konaklanması.

Sevgiler,

Bengi




Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Great! The file uploaded properly. Now click the 'Verify my file' button to complete the process.