27 Temmuz 2010 Salı

Zamane Hatunları

Bugün bir arkadaşımdan mail aldım. Aslında projeyi bir süredir duyuyordum kendisinden,şimdi proje başlamış hemde son hız, sizinle paylaşmak istedim.

ZAMANE HATUNLARI, kadınların çalışma hayatını sevmesini sağlayan, cesaretlendirici, sorgulayıcı, bazen komik, bazen iddialı ama asla karamsar olmayan bir HİKAYE YARIŞMASI.
ELELE ve GARANTİ EMEKLİLİK işbirliği ile Ağustos, Eylül aylarında toplanan hikayeler, Ekim 2010’da alanında söz sahibi isimlerden oluşan bir jüri ile ödüllerini bulacak.
Hikayeleri sonunda bir kitapta da toplamayı istiyoruz.
Her meslekten, her yaştan, yönetici, çalışan, doktor, asistan, emekli, kadınların hepsi istedikleri kadar çok hikaye ile başvurabilirler. Bu bilgiyi çevrenizdeki kadınlara iletmeniz de daha çok hikaye gelmesini sağlayacaktır.
Kim bilir, belki ZAMANE HATUNLARI, çalışan kadınların biraraya gelmesinin ilk adımıdır!!!

Hani sohbetler esnasında "anlatsam roman olur " diyoruz ya işte size fırsat .......

Belki şimdi yaşadıklarınız bir kitap sayfasında yer alır.

Ayrıntılı bilgileri ve örnek yazıları www.zamanehatunlari.com web sitesinde bulabilirsiniz.

Hadi bayanlar klavye başına unutmayın son başvuru tarihi 01 Ekim 2010 .

http://zamanehatunlari.com/ Pin It

20 Temmuz 2010 Salı

Günün Sözü

"Kendimiz için yaptığımız şeyler bizimle beraber ölür,
  Başkaları ve dünya için yaptıklarımız ise kalıcı ve ölümsüzdür."

"what we do ourselves dies with us,
  Do for others and world remains lasting and immortal"

Albert Pine Pin It

18 Temmuz 2010 Pazar

Sarıyer Garipçe Köyünde Bir Pazar Kahvaltısı

Uzun zamandır  Sarıyer'in Garipçe Köyüne pazar sabah kahvaltısı yapmak için gitmek istiyordum. Bu hafta Amerika'dan kardeşim ve eşi gelince ancak gidebildim.

Burası aslında tam bir Karadeniz balıkçı köyü.


Sahili ufacık, tefecik, bir kaç teknelik.


Açık büfe kahvaltı veriliyor. Ev yapımı reçeller, taze domates,biber,salatalık, yumurtasını ben yemedim ama kardeşimin eşi çok güzel "yumurta kokuyor " dedi. Ne ile kıyasladığını sormak aklıma gelmedi Amerika'dakilerle mi yoksa İngiltere'dekiler mi karşılaştırdı acaba?

Hava oldukça sıcak, inekler ne yapsın attı kendilerini serin sulara.........


Özellikle tam tepede bir ev varki herkesin hayalini süsleyebilir. Bir odası yere kadar cam olarak dizayn edilmiş sanki denizin üstünde oturuyorsun.


Kardeşim ve eşi Amerika'da işleri gereği teknoloji ile uğraştıkları için bir haftadır götürdüğüm İstanbul  mekanlarından en çok burayı sevdiler, " oralarda insan en çok basit şeyleri özlüyor" dediler.

Ben kışın az kalabalık halini daha çok sevdim . Yolunuz düşerse bir hafta sonu öneririm. Pin It

Mr. Nobody

Mr. Nobody 2009, Kanada,Belçika yapımı. Yönetmen Jaco Van Darmael.

Nemo(Mr. Nobody) 2092 yılında dünyada kalmış 117 yaşında son ölümlüdür.

Geçmişi hatırlarken gözünün önüne bir sahne gelir, tren istasyonunda, annesi ile babası arasında bir seçim yapmak zorundadır.

Yaptığı seçimlerde hayatının nasıl gelişeceğini görecektir.

Avrupada film festivallerinde 4 ödül almış, bence yakın  zamanda kült filmler arasında sayılır.

Hayata dair mesajlar var, HAYAT BİR SEÇİMDİR..........

http://www.vizyonfilmizle.net/ Pin It

Kapalıçarşıda Bir Cumartesi

Dün kapalıçarşıya gittim.

Veeee ben bunları çok sevdim.........

Herşey ışıl ışıl ..........

Yıllar öncesinden gelip, ruhunu aydınlatıyor sanki .......

Renk Renk..........


Fiyatlarda uygun, lambalar 35 -65 TL, mumluklar 10 TL civarı.

Ev dekorasyonunda güzel bir esinti olabilir. Pin It

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Murat Germen -Yol

Murat Germen-Yol Sergisi İstanbul Modern .

Sergi insanı hergün gördüğümüz şeylere farklı bakmaya kışkırtıyor.


Murat Germen Yolu ;
Tavırdır,beklentidir,çeşitliliktir,başlangıçtır,çaredir,tecrübedir,eserdir,öğrenmektir,şaşırtır,öncüdür,tekinsizdir,oyundur,raslantıdır,davadır,
süreçtir,ümittir,esrarengizdir,ıssızdır,ikirciktir,tekrardır,yöndür,
SEÇİMDİR..
diye tanımlıyor.

Varmı itirazı olan???

Ben Murat Germen'in Yol'unu çok sevdim, size de öneririm, 19 Eylül'e kadar bu sergiyi kaçırmayın.

http://muratgermen.wordpress.com/
http://istanbulmodern.org/ Pin It

İstanbul Modern'de Hüseyin Çağlayan Sergisi



Bugün İstanbul Modern'de Hüseyin Çağlayan'ın sergisini gezdim ve çok etkilendim. Gelecek vizyonun bu kadar yüksek olduğunu hiç fark etmemişim.
Serginin adı "Hüseyin Çağlayan 1994-2010"  ve  24 Ekim 2010'e kadar gezilebilir.

Hüseyin Çağlayan 1970 Lefkoşe doğumlu ,Londra Central Saint Martins Sanat ve Tasarım Okulu'ndan mezun olmuş . İlk sergisini 1994 yılında açmış ve şu ana kadar İngiltere'de iki kez Yılın Tasarımcısı seçilmiş.

İlk sergisinin adı İpek ve Demir Tozu. Demir tozuna bulanan ipekler toprağa gömülmüş ve daha sonra topraktan çıkarılarak  tasarıma başlanmış. O sergiden bir tasarım vardı, ben çok etkilendim. Aslında sergilenen her tasarımdan etkilenmemek mümkün değil.

Sergide çalışmalarını "kendisini kişisel olarak rahatsız eden  konulardan " esinlenerek yaptığı belirtilmişdi. Hüseyin Çağlayan'ı rahatsız eden konulara bakınca gerçekten böyle vizyon sahibi bir Türk modacının varlığından gurur duymamak mümkün değil.

Sergide genetik, teknolojik ilerleme, kültürel kimlik,göçmenlik gibi kendisini rahatsız eden konular var.

Tüm DVD gösterileri sanki zamanın çok ötesindeydi.

Mutlaka görülesi bir sergi, sakın kaçırmayın derim.

http://istanbulmodern.org/ Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Great! The file uploaded properly. Now click the 'Verify my file' button to complete the process.